Table of Six dağıldı mı? SON DAKİKA! 6 parçalı masa parçalanıyor mu? Meral Akşener basın açıklamasında ne dedi?
6 parçalı masa parçalandı mı? İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün partisinin Genel Yönetim Kurulu’nu toplayarak bir basın açıklaması yaptı. Meral Akşener 6’lı tablo açıklamalardan sonra mı bozuldu? Altı masa parçalanıyor mu? Meral Akşener’in ne dediği, açıklamaları merak konusu oldu. Detaylar…
6’LI MASA DEMONTE Mİ OLDU?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Genel Yönetim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Akşener, “İYİ Parti tercih yapmak zorunda kaldı, kıskıvrak tutuldu. Biz dayatmaya boyun eğmeyiz. Kılıçdaroğlu’nun adı dün yapılan toplantıda adaylığı açıklandı. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun isimlerinden bahsetmiştik. Kişisel hırslar Türkiye’ye tercih edildi.” söz konusu. Bu açıklamaların ardından sosyal medyada 6’lı masanın dağıldığına dair yorumlar yapıldı.
“İYİ PARTİ UYGULAMAYA ZORLANIR”
Akşener, görüşmenin ardından kameralar önünde açıklamalarda bulunuyor. Akşener, “Sonda söyleyeceğimiz şeyi baştan söyleyeyim; YETER PARTİ bir dayatmaya zorlandı, ölüm ve sıtma ortasında seçim yapmak zorunda kaldı. Boyun eğmeyecek.
“İLK GÜNDEN İTİBAREN AYNI KARARLILIKLA YANINDAYIZ”
Ben ve arkadaşlarım ilk günden beri dimdik ayaktayız. 2002’de millete kumpas kuranların karşısında nasıl durduysak bugün de öyle duruyoruz. 2010’da nasıl durduysak bugün de aynı yerdeyiz. 2015’te milletin canına kıyanların karşısında nasıl durduysak bugün de dimdik ayaktayız. 2018 yılında milletimizi iki yumruk arasına alanların karşısında nasıl durduysak bugün de aynı yerdeyiz. 2020 yılında nasıl milletin tercihlerini hiçe sayanların karşısında durduysak bugün de aynı şekilde dimdik ayaktayız.
“YOLUMUZ DÜN AYDI, BUGÜN AYNI”
2023 yılında milletimiz Cumhuriyetimizin yıpranmış bedelleri için, demokrasimiz için, özgürlüğümüz için uğraşırken, ‘Ceketimi asmazsam seçilirim’ diyenlerin karşısındayız. Yolumuz dün nasılsa bugün de aynıydı. Milletimize bir konuşma yaptık. Milletin sesini bastıran olmayacağız, duyuracağız sözünü verdik. Milletin taleplerini görmezden gelmeyecek, gerçekleştirecek olanın biz olacağımızın sözünü verdik. Bu bizim kurtuluş ideolojimizdir. Bu bizim temel prensibimizdir. GÜZEL Parti’nin varlık sebebi budur. Dayatmalara direnerek, kirli pazarlıklara direnerek geldik. Sorunları ortak aklın ışığında konuşabilmeyi aklın bir gereği olarak gördük. Geçen yıl 5 siyasi parti ile adım attık. Türkiye ile ilgili ortak kaygılarımızın analizi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ve Anayasa Değişikliği teklifi gibi konularda mutabık kaldık.
“KILIÇDAROĞLU HAKKINDA 5 TARAF GÖRÜŞÜ”
Dün ortak Başkan adayını tartıştık. Bu doğrultuda 5 parti Sayın Kemal Kılıçdaroğlu doğrultusunda görüşlerini paylaştı. Tüm kamuoyu yoklamalarında gördüğümüz Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun açık mecrada galip gelmesiyle ilgili görüşümüzü bildirdik. Adaylık sürecinin sağlıklı bir şekilde yönetilebilmesi için tüm tarafların belirleyeceği çalışmalar ışığında ortak Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini önerdik.
“KİŞİSEL HEDEFLER TÜRKİYE’YE TERCİH EDİLMİŞTİR”
Bu görüşler kategorik olarak reddedildi. Altılı masanın son toplantısında bir alıntı için anlaşmaya varıldı. Kişisel hırslar Türkiye’ye tercih edildi. Yenilgi ve yenilgi içinde büyüyen küçük hesapların, kutlu bir zafere tercih edildiğini anladık. İYİ Parti’yi bunun için kurmadık. Önce millet vatan demekten vazgeçmedik. Konuştuk, anlattık, dinledik, vazgeçmeden gösterdik. Olmadı, olamazdı.
“BU TABLO TEK ADAYIN BEYANNAMESİYLE NOTER MASASINA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR”
Gelinen noktada altılı masa milletin iradesini kararlarına yansıtma özelliğini kaybetmiştir. Bu masa artık potansiyel adayların görüşüldüğü ortak akıldan çıkmış, tek bir adayı tasdik etmeye çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. İmzamızın ve sözümüzün arkasındayız. Ama ne kumar oynayacağız ne de noter masasında olacağız. Yeni yüzyılı asla görmeyeceğiz. Milletimizin kazanma umudunu yok etmeyeceğiz. İnatla ve ısrarla olduğumuzu söylemeye devam edeceğiz.
MANSUR YAVAŞ VE İMAMOĞLU’YA ÇAĞRI
O yüzden Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu’nu davet ediyorum. Tüm engellere rağmen çok çalıştınız. Görevinizi en uygun biçimde yaptınız. Milletimizi enkaz altında da olsa yalnız bırakmadınız. Milletimiz kritik bir kırılmanın eşiğinde, sizleri göreve çağırıyor. Bu görev, dayatmayı dayatmak değil, dayatmayı yıkmaktır. Bu görevin reddedilemez bir görev olduğundan hiç şüphemiz yok. Bu davetin sahibi millettir. Şu andan itibaren, bir seçim yapmak bize kalmış.”
